22 Haziran 2016 Çarşamba

Sonra

Bizim aklımıza gelen ilki değil. Zaten birseyin ilkini düşünsek hiç şüphesiz uygulayacak durumundaydık.Bir cenaze evi. Gitsen yük olma korkusu.Gitmesen niye gelmedi derler korkusu.Can acısı.Nasıl kıydın kendine? Herkesin aklında aynı soru. Ama soruyu sormaya gücü yeten bir O. Annesi sordu tabuta. Ses yok. Ses bi daha gelmeyecek. Sessiz kalıp içine atmak en doğrusu. Bazı doğrular bazı yerde yanlış.

Yapraklar var altında balkonun. Atlasam sakat kalırım korkusu. Bazı şeyler çözülmeyecekse şayet, sonunu beklemenin kalmıyor sabrı. Geçmiş hep dibimizde. Ölüm korkusu ne? Geride kalıp hep üzülecekler korkusu bu. Postallarini vura vura geliyor. Birken on, onken yüz sandırıyor.
Las vegas ta bir rolling coaster. Yüksekten korkarsan en kötü tecrübeymiş. Ölmekten korkmak için sıktım dişimi. Sonra eve dönüp kutsal kitap gibi okudum jan ender can şairini.

Gerçek yalnızlar ölerek değil doğarak ayrılır dünyadan.

Ölmek istedim bir türlü ölmedim.Çünkü önceden düşünülmüş , yapılmış ve çok acıtmıştı.

Martılarda bir başka gülüyordu sanki . Hadi atla deseler bu kadar cesaret edemezdim. Müzik taşan arabalar geçti sokaktan. Herşeye başladığım sokakta bir son. Çok mu konuşulurdu. İçerde herşeyi anlamış ama cesaret edip yanıma gelememiş bir çocuk. Tanrım sen vardın. Ve ben sona çok yakındım. Gerçek bir yalnızdım. Ama o çok ağlardı.

Affet beni ruhum. Herkesi affetme sırası bu çarkta hep bana düşmüştü.  Beni de şüphesiz biri affetmeliydi. O sen ol istedim. Bir fotoğrafçının fotoğrafını çeker gibi, bir berberi traş eder gibi kumsalda gitar çalan amatör gitariste kendi parmaklarının arasında bir nefes sigara uzatır gibi hisset. Affet .Bugün çok ölmek istedim. Ama içeride bir çocuk , ölerek ayrılacak dünyadan.Düşündükçe kalbim kalıyor dünyada. Onu yalnızlığa terk edemedim.

19 Haziran 2016 Pazar

berl'in

-Sen çektin mi?
-Yok. İyice bir karıştırıp çekeyim. 16! şansıma tüküreyim. Beşiktaşlı birine 16 numara neden çıkar lan!
Arka masadan ses geldi.
-Al Assoslu bende 17 numara var değişelim.
-Birşey çıkarsa çamur yok?
-Yok.
Değiştirdik kuponları.Tek tek açıklanıyor çekilişin talihlileri.Talihli olmak talihsizlerin hep umutlandığı şeydir.Aklıma çocukken evin önünde kurduğumuz tezgah geliyor. Murat'la birlikte tuhafiyecilere gidip 10 kuruşa saç tokası alırdık. 25 kuruşa çekiliş yapardık kapalı kağıtların neredeyse hepsinde toka yazardı birkaçında okuduğumuz kitaplar ve önceki yılın ders kitapları .10 kuruştan aldığımız tokaları okuturduk.

Eve 5 lira ile gidip babamdan sıkı yumruklar yemiştim. Annem araya girip olayı anlatana , babamın durumu idrak etmesine kadar baya hırpaladı beni. Çocuktum ama anlamıştım neden tartakladığını hiç kızmadım. Özür de beklemedim.Aradan günler geçtikten sonra defalarca hırsızlığın kötü birşey olduğunu anlatmıştı. Ben anlıyordum da o çalmadığımı anlamıyordu sanırım. Yada atığı dayak boşa gitmesin diye altını doldurup günah çıkartıyordu.

Numaralar okunmaya başlandı. Cihangir bilmem ne kafede çift kişilik yemek. 87 numara ! 87 numara ayağa kalkıyor.En şanslı diye tabir ettiğimiz güzel abimiz ayağa kalkıyor. Herkes gülerek yuhalıyor. Adam yine kazandı. Baştan kazandı.Kahkahalar arasında numaralar çekilmeye devam ediyor. 12 -25- 91 -16 ! Yuh 16 mı?  Ne çıkmış? 2 şişe votka! Sağlık olsun .

Son ödül! büyük ödül ! 2 kişiye Almanya bileti konaklamalı ! Hay yaşa. Yanımda oturan en sıkı arkadaşıma dönüyorum. Uğur sana ne çıktı? Araç sürüş testi .Tamam diyorum. Almanlar beni sever. Ben ne kadar Almanlardan pek haz almasamda Almanlar beni sever.Bana çıkacak , beraber gideceğiz. Tamam diyor. Heyecan dorukta. Elini torbaya daldırıp çekiyor. Veee 103 ! Tabi ya ne olacaktı. Son Almanya yolcusu... 17 numara !

Gününde olduğuna emin bir iç güven ve kullanılan 3 değişiklikte de oyuna alanmayıp yedek kulübesinde takımın kötü gidişatını izleyip dua eden ani bir atakla takımının golü bulmuşcasına sahaya yani sahneye atlıyorum. Beni sizler yarattınız. Bu coşku hepimizin. Asın bayrakları tofaşlara .Gece boyunca barbaros u trafiğe kapatın.

İyi erken kendime geldim. Oturduğum koltukan kalkıp ; ehee 17 numara benim dedim.


(devamı gelecek)