10 Nisan 2015 Cuma

bindokuzyüzaltmışaltı

Koltukta oturmuş siyah beyaz filmler izliyoruz.
"-Korkma, dünyada her zaman inanılacak sağlam şeyler bulunur" diyor adam , gözleriyle lafı kadına iteleyip , hızlıca bakışlarını toprağa atarak.

Söylenecek tüm güzel sözlerin 66 kışında bir filmde toplanması canımı sıkıyor, neyseki söylenmemiş olsa ve benim dilimden çıksa sana kurulacaktı bu cümleler, en azından senle izliyorum sana biriktirdiğim Sadri Alışık'ları.Tüm güzel sözler söylendiyse madem en güzel susuşlar benim olsun.

Tek kalmış içmeyeyim diyorum dönsek mi bunu demek isterken. Sanki hiç yakılmayacak; paketin içinde, şortun cebinde kalıp ,yazlık kıyafetlerle evin ne idüğü belirsiz,üç artı birin içindeki üçün en şekilsiz odasına kaldıralacakmış gibi.Dönelim teklifi varken tek kalmış neden söylenir.

Eskiden hiç bir kalıba girmediğine gururlandığım karakterime şimdi bakınca;  içten içe işlenmiş gibi bazı duygular , istemsiz söylenen kalıplaşmış kelimeler.İki şık arasında çok gidip geldim deneme sınavlarında, sınav çıkışı cevaplara baktığımda sadece yanlış cevabı işaretlediklerim kalıyordu aklımda.Belki pek çok güzel cümleler kurdum sana ama hep kuramadıklarım kaldı aklımda.